“Putin Rusya’yı yadsınamaz bir gerçeklik haline getirdi. Ancak onu harekete geçiren güçlerin somut olarak neler olduğunu kimse anlamıyor.”
15 yılı aşan bir süredir Rusya’da iktidarda olan Putin’in hedefinde ne var? SSCB yıkıldıktan sonra Rusya’nın sahip olduğu kırılganlıkları saklamaya çalışırken, “yakın yabancı”daki renkli devrimler, Arap Baharı, Ukrayna çatışması ve Suriye krizindeki rolleri nedir? Bunlar iktidarını nasıl etkiliyor? Batı ile kurduğu ilişkiler ne kadar gerçek? Sonuç olarak Putin gerçekten ne istiyor? Jean-Robert Jouanny bu soruların peşinde, Putin’i ve Putin’in Rusyası’nı mercek altına alıyor. Putin’i protesto etmek için sokaklara dökülen kalabalıkları, suikasta kurban giden ya da ortadan kaybolan medya çalışanlarını, ülkenin ekonomik ve demografik durumunu incelemenin yanı sıra Putin’in dış politikasındaki “taktiklerini”, NATO, AB ve BM ile olan çekişmelerini, yakın ve uzak coğrafyasıyla kurduğu ya da kuramadığı ilişkileri anlamaya çalışıyor.
“Vladimir Putin bize, Avrupa projesinin tersine çevrilmiş bir halini gösteriyor: Devlet Avrupa’da itibarsızlaştırılırken, o devletin üstünlüğünü öne çıkarıyor; Brüksel’de bu konu sıkıntı yaratırken, ulusal çıkarın üstünlüğüne sahip çıkıyor; Avrupalılar kimlik projeleriyle gitgide daha fazla yarılırlarken, o muhafazakârlığı bir modernite biçimi yapıyor; Avrupa Birliği silahsızlanırken, o güce başvuruyor.”