Bu kitabın yazıldığı 1789 tarihinde Fransa’da henüz Kral ve Kraliçe “insani .lüm aracı” olan giyotine gönderilmemişti (1793). Devrimin önemli isimlerinden Selamet Komitesi Başkanı Robespierre “erdemli terör yöntemi” ile ılımlı devrimci rakiplerini idam etmemişti (1794). Meclis henüz darbe yapmamış Directoire adı verilen 5 kişilik bir yönetim kurulmamış bu yönetim Robespierre’yi idam etmemişti (1794).
Fransız Devrimi’ni övmenin moda olduğu bir zamanda Edmund Burke, bu devrimin yol açabileceği kötülüğe karşı özelde Fransız meslektaşlarını, genelde tüm dünyayı uyarmıştı. “Kadim kurumları yıkmak için kadim ilkeleri tahrip eden bu gasp yolu (devrim)” sadece kendi çocuklarını yemekle kalmayacak aynı zamanda Jakobenlerin ve ardıllarının sayısız insanı giyotine göndermesine neden olacaktı. Çok geçmeden Fransa’daki devrimin illüzyonu dağıldı, Burke’ün kehanetleri gerçekleşti. Artık günümüze kadar etkisini devam ettirecek olan devrimlerin fitili bir kez ateşlenmişti. Aydınlanma’nın “kutsal aklı” totaliter ideolojilerin ve onların siyasi projelerinin zemini haline gelmiş ve bu felsefeye dayanan devrimler milyonlarca insanın hayatına mal olmuştu. Belli ki devrimcilerin göremediği bir şeyler vardı.