Ekonomik açıdan taşıdığı önemin yanı sıra böylesine kitlesel hale gelen turizmin, en önemli kaynaklarından biri olan çevre üzerindeki olumsuz etkileri ise kaygıyla izlenen bir hale gelmiştir. Günümüzde ulaştığı boyutlarla doğanın ve diğer çevresel kaynakların bir daha geri getirilemez şekilde aleyhine gelişen turizmin kendi kaynağını tüketeceği açıktır. Bu kısır döngüden çıkmanın tek şartı ise turizmin sürdürülebilir bir şekilde gerçekleşmesidir. Bu nedenle sürdürülebilir politikalar ve planlamalar olmadan bir ülkenin turizm gelişimini sağlayabilmesi olanaksız görünmektedir. Sürdürülebilir politikaların, sektörü oluşturan tüm bileşenler tarafından içselleştirilmesi ve uygulamaya dönük olarak devlet tarafından denetlenmesi de büyük önem taşımaktadır.