Raki döviz alım satım işlerinde uzmanlaşmış, giyimine özen gösteren bir dolandırıcıydı. Kurbanlarını, ucuz döviz peşinde koşan varlıklı kişiler arasından seçerdi. Piyasadaki kurun çok altında bir fiyatla döviz satmayı vaat ettiği uyanıkları peşine takar, çift kapılı binalara götürürdü. Banknot tomarlarıyla ön kapıdan girip, arkadan sıvışan Raki‟yi bekleyenler oracıkta ağaç olurlardı! „Ağaç olma‟ deyiminin Raki‟den kaynaklandığı söylenir.
Mükemmel İngilizce konuşan Güney Zobu, ABD 6. Filosu'nun İstanbul ziyareti sırasında bir iş çevirmek üzere Amerikan subayı kıyafeti ile Hilton Oteli'nde otururken, dönemin başbakanı Süleyman Demirel'in otele geldiği ve Güney Zobu'nun Süleyman Demirel ile bir Amerikan subayı olarak sohbet ettiği rivayetler arasındadır.
Raki, 1992'de büyük bir iş yapmaya giderken, Beylerbeyi civarında Dev-Sol lideri Dursun Karataş'la karıştırılıp arabasına yüzlerce kurşun sıkılınca emekliye ayrıldı. Hakkındaki suçlamalar da bir şekilde düşünce, meşru âlemde karar kıldı ve İstanbul Cihangir'de bir su istasyonu açtı.
Sülün Osman ve Raki‟nin ortak yanları, her ikisinin de devletin parasıyla, garibanların ve yetimin hakkına el uzatmamış olmalarıydı. Onlar ava gidenleri avlayarak, bir bakıma ahlaksızlığın ahlaki sınırlarını çizdiklerine inanmışlardı.