Türk edebiyatı tarihinde, yirminci yüzyılın başlarından itibaren Türk aydınları arasında Şehname örneğinden hareketle Türk tarihini destanlaştırma çabaları görülür. Bunlar içinde adlarını ve hatıralarını saygıyla andığımız Basri Gocul ve Niyazi Yıldırım Gençosmanoğlu'nun son derece başarılı çalışmaları ilk akla gelenler arasındadır. Ne yazık ki bu çalışmalar hedefledikleri Türk tarihini baştan sona kapsamaya ulaşamamıştır.
Bu öncülerin izinden giden ve Türk tarihini nazma çekerek destan şeklinde ifade etme yolunda uzun yıllardır gayret gösteren, Akozan mahlaslı Mustafa Kaya'nın, Hakanname adlı eseri bir ilki oluşturmaktadır.