Komünist Manifesto’nun amacı, modern burjuva mülkiyetinin kaçınılmaz olarak yaklaşmakta olan tasfiyesinin ilan edilmesiydi. Ancak Rusya’da, hızla gelişen kapitalist dolandırıcılık ve burjuva mülkiyetinin yeni gelişmeye başladığı bir ortamda, toprağın yarısından fazlasının köylülerin ortak mülkiyetinde olduğunu görüyoruz. Şimdi soru şu:
Her ne kadar büyük ölçüde zayıflatılmış olsa da yine de ilkel bir ortak toprak mülkiyeti biçimi olan Rus obşçinası, doğrudan daha yüksek bir komünist ortak mülkiyet biçimine geçebilir mi? Yoksa tam tersine Batı’nın tarihsel evrimini oluşturan aynı çözülme sürecinden mi geçmesi gerekiyor?
Buna bugün verilebilecek tek cevap şudur:
Eğer Rus Devrimi Batı’da bir proleter devriminin sinyali haline gelirse ve her ikisi de birbirini tamamlarsa, Rusya’nın mevcut ortak toprak mülkiyeti komünist bir gelişmenin başlangıç noktası olabilir.