Kraliçeler, sultanlar, imparatoriçeler... Onun kefaretini hangisi ödeyecek? Yıl 2008. Topraklarında güneş batmayan imparatorluğun kraliçesi Türkiye’ye geliyor. İstanbul Emniyeti’nde bütün birimler alarma geçmiş. O telaş içinde, asırlar ötesinden bir koku yayılıyor Fatih’ten, sıradan günlerine boğulmuş kadim şehir İstanbul’a; belki katillerinin bile yüzünü görememiş kurbanların pes etmeyen küf kokusu. İmparatoriçelerin, sultanların ve kraliçelerin gurur ve kibir dolu gölgeleri şehrin üstüne çökmüş… Cinayet Büro başkomiseri Selim’in huzuru kâbuslarla paramparçadır artık. Faillerini bulmaya çalıştığı kurbanların talihsiz ruhları onu gece gündüz taciz etmektedir. Tarih, Pierre Loti Tepesi’nin tutkulu polisine sırlarının kapısını aralayacak ve failleri gün ışığına çıkaracak mıdır, yoksa onu hiç umursamadan kurbanların biçare ruhlarının ıstırap dolu yakarışlarına mı terk edecektir? Cennet ve cehennemin, hayallerin ve gerçeklerin hikâyesi! Melih Esen Cengiz’den, Abdülaziz dönemi Osmanlı İmparatorluğu, 1950’ler İstanbul’u ve yakın dönemde geçen, sürpriz finaliyle okurları şaşırtacak bir polisiye roman…