Gülfim Abla - 2
"Onu İlk Gördüğümde Tekeri İyi Dönen Bir Alışveriş Arabası Bulmuş Gibi Sevinmiştim"
O, başlı başına bir ekol. Hayatla mücadele eksperi. Görüp görebileceğiniz en büyük ergenterbiyecisi.
O, Gülfim Şimşek!
- DM'den yürüyorum. Sakıncası olur mu?
- Canım, yavrum. Nereden yürürsen yürü. Günde yarım saat yürü de. Doktorlar muhakkak tavsiye ediyor. Gözlerinden öperim.
Yıllardır sayısız gencin yarasına merhem olan Gülfim Abla, bu kez kendi derdine düşüyor.
"Hayatın ortasında bir yerde küçük bir çocuğun kaybettiği şişme kolluk gibi duruyorum. Bana bir şey olmuyor ama bir işe de yaramıyorum."
Muhsin'de aradığını bulamayan Gülfim Abla, şimdi Tahsin'den yüzük bekliyor!
"…beni açık açık terketmesinden değil de, artık bana her halinin çok tatlı gelmesinden ayrıldığımızı anlamış idim. Ben ayrıldığımızı asıl oradan anlamış idim."
Gerçekle hayalin, delilikle bilgeliğin karıştığı Gülfim Abla dünyası okurunu yine çok eğlendirecek. Sorunlu bir ergen, kart bir zampara, yaşlı bir nene, orta yaşlı bir dul ya da yavan, sası, kütük gibi normal bir insan iseniz bu kitap tam size göre!
-Alo, buyur Brad Pitt.
-Ya, ben dedikleri kadar yakışıklı mıyım sahi? (am I frikin handsome as they say, dear Gülfim? he sighed…)
-Eh, giderin var. (you better go)