Sansürsüz. Girişken. Bekar. Tek kelimeyle Ultrakomik!
BRIDGETGİLLER İÇİN ÖNEMLİ UYARI:
Bridget’i okumak ve tarzına soyunmak
size ve çevrenizdekilere ciddi zararlar verir. Ona göre, ha!
Sıkıldıkça okuduğumuz, okumazsak düşündüğümüz
yegane efsanenin yaratıcısı, şahane kadın
Sansürsüz. Girişken. Bekar.
Tek kelimeyle ULTRAKOMİK!
NE FİLMDİ AMA...
Modern insan ilişkilerine dair kafanızı allak bullak edecek bir eleştiri mi? çekirdek ailenin ölümüne ironik, trajik bir bakış mı? Yoksa siniri bozuk, otuzlarında bir kadının karman çorman deli saçmaları mı?
Bridget Jones’un Günlüğü, Bridget’ın lanetli kişisel gelişim sürecine ışık tutan korkunç derecede bilinçli, kendi kendini ti’ye alan harikulade bir günlük. Bridget, bu gelişim uğruna bir yıl süreyle kendini her bir kalçasını 4 santim inceltmeye, haftada en az üç kere spor salonuna gitmeye ve sorumluluk sahibi bir yetişkinle ilişki kurmaya adıyor. Teknolojiyle barış ilan ediyor.
Malum yılın sonunda, toplamda 20 kilo kaybediyor ve
25 kilo alıyor! Ama ne yapıyor? İyi niyetinden asla hiçbir şey kaybetmiyor.O başına gelenleri günlüğüne yazdıkça siz de elinizde olmadan gülmekten katılacak ve dünyanın dört bir yanındaki milyonlarca okur gibi kendinizi,
“Bridget Jones benim!” diye haykırırken bulacaksınız!
“Belli bir çağda bekar bir kız olarak yaşamanın hallerini zekayla ti’ye alan,
Jane Austen’dan doğma bir şahaser! öyle ya da böyle çalışan, bir ilişkisi ve
daha da iyisi, bir annesi olan her kadın yarılarak okuyacak.”
-The Times