Adalet duygusunu zinde tutan temel motivasyon, denetimdir. Adalet duygusunun yaralanması fertlerin suç ve usulsüzlük işlemeyi kendilerine hak görmesi sonucunu doğurmakta, bu da toplumda ahlaki erozyonu, kokuşmuşluğu beraberinde getirmektedir. Denetim sistemi olmayan ya da denetim mekanizması yeterince ve usule uygun biçimde çalıştırılmayan toplumlarda adalete güven hızla erimektedir.
Bu gerçekten hareketle Osmanlı Devleti, özgün bir hukuk sistemi ortaya koyarak adaletin tesisi gayesi etrafında güçlü bir yönetim ve yargı teşkilatı meydana getirmeye çabalamıştır. İnşa ettiği sistemin sağlıklı biçimde çalışmasını sağlamak maksadıyla etkili kontrol mekanizmaları kurgulamıştır. Bilhassa halkın her türlü zulme karşı kendini güvende hissedebilmesi için gerektiğinde yöneticilerin ve yargı görevinde bulunanların denetlenebilmesini sağlayan kurumlar tasarlanmış, düzenlemeler yapılmıştır. Öte yandan hem adil yönetim ve yargılama hem de sağlıklı denetim için yargı görevini yerine getiren kişilerin bağımsızlıklarını korumaya yönelik tedbirler alındığı görülmektedir. Elimizdeki arşiv belgeleri ve tarihi kayıtlar, Osmanlı Devleti’nde adalet vurgusunun yargı bağımsızlığına tesiri hakkında önemli ipuçları sunmaktadır.
Bu çalışmada, Osmanlı devlet geleneğinde denetim düşüncesi, bunu tahkim etmeyi sağlayan ve yargı bağımsızlığı etrafında değerlendirilebilecek düzenlemeleri ve bunun uygulamadaki bazı örneklerini sunulmuştur. Bu amaçla Osmanlı yargı sisteminde kadıların ve mahkeme kararlarının incelenip değerlendirilmesi suretiyle adaleti sağlamayı hedefleyen kurumların arasında yer alan mehayif teftişine de hususen temas edilmektedir.