Çalıştığı okulda tarih dersi vermekten sorumlu olan ve tarihe, özellikle de Fransız Devrimi tarihine olan tutkusu yüzünden işini keyifle yapan Tom Crick, çok sevdiği karısının tümüyle yabancı biri haline gelmesiyle birlikte, öğrencilerine kendi şahsi tarihini anlatmaya başlar. Bu da, tarih derslerini ve onlara ayrılan ödeneği artık gereksiz bulmaya başlayan okul yönetiminin eline onu kovmak için arayıp da bulamadığı fırsatı verecektir. Graham Swift bu belki de en başarılı romanında bize sulak düzlüklerin, Birinci Dünya Savaşı’nın ülkedeki akislerinin, bira üreticisi köklü bir ailenin ve sürekli sular altında kalan hayatların trajik öyküsünü anlatır. Ne var ki, geçmişle gelecek arasında mekik dokuyan bu masalsı anlatının, sırlarını birer birer ifşa ederek ulaştığı en büyük trajedi, öğretmenin kendi trajedisi olacaktır. Kamusal tarih ile bir ailenin tarihinin nasıl iç içe geçebildiğini gösteren roman, 1983’te yayımlandığında büyük ilgi topladı ve geçen yıllarla birlikte giderek birçok Batı üniversitesinde çağdaş edebiyat, hatta tarih derslerinde okutulmaya başladı. Tarihin anlamı ve neden önemli olduğu üzerine kitap boyunca süren sorgulama, tarih felsefesine ilgi duyan okurların özellikle ilgisini çekecek nitelikte. Diğer yandan insanlığın cinayet, ensest, intihar gibi kadim temalarını müthiş bir üslup ve kurguyla ele alan, son derece etkileyici bir roman Su Diyarı.