Parıldayan güneş ışınlarının olmadığı bir dünyanın özlemini duydunuz mu hiç?
Jess her zaman bu hayalle yaşadı. Çünkü güneş alerjisi yüzünden okula bile gidemiyordu. Hayatını sımsıkı kapalı perdelerin arkasında, dışarıdaki çocukları evinden seyrederek geçirmek zorundaydı. Dünyası gölgelerden ve kontrol için gittiği hastaneden ibaretti. Evden ancak tüm yüzünü kaplayan başlığı ve teninin tek bir noktasını bile açıkta bırakmayan giysilerle çıkabiliyordu. Bir gece dışarıdaki dünyayı özgürce keşfetmeye karar verdi ve gizlice evden kaçtı. Her zaman gitmek için can attığı oyun parkının ona imkânsızı hediye edeceğini nereden bilebilirdi ki?
Şimdi karşısında sadece ona ait, büyülü, buzdan bir bahçe vardı. Peki ama orada gerçekten yalnız mıydı?