Ceren Gündoğan’dan gücünü yaşamdan, sözcüklerin büyüsünden alan bir ilk roman okuyucusuyla buluşuyor. “Yolun başındaki genç bir kadınla, yolun sonuna gelmiş yaşlı bir kadının, ‘bir başka yerde, bir başka zamanda’ olağanüstü karşılaşması. Bu, aynı zamanda 1915 Ermeni kırımıyla, 1938 Dersim kırımının ortak acılarını temsil eden bir karşılaşmadır. Kırılan hayatlardan geriye, travmaların oluşturduğu acı bir miras kalmıştır. Sonraki kuşakların ruhunu ve bedenini kilitleyen bir miras. Ve belki de bu kilidi açacak olan anahtar, toplumun dışına sürülmüş Sefiller’in elindedir. Hayatın karmaşık, tuhaf, şaşırtıcı örgüsünü ve döngüsünü, olanca sadelikle anlatan bir roman Yaralı Rüzgâr.” Gün Zileli Bu benimle başlamış olamaz. Benden önceki yaşamların acısıyla yüzleşme zamanı geldi. Korktuğum hayalî düşmanın ne olduğunu artık biliyorum. Gidecek, onu bulacak ve üstüne gideceğim. Sonunda, korkunun geçip gittiği yerde hiçbir şey olmayacak, sadece ben kalacağım.