Hayatı kolay geçen kızları fark edersiniz.
Onları tarif etmeme bile gerek yok.
Zekâları sayesinde idare eden kızları fark edersiniz.
Güçlü veya atletik oldukları için hayatta kalan kızları fark edersiniz.
Ve bir de ben varım.
On yedi yaşında olmasına rağmen Charlotte Davis travma dolu bir hayat yaşamıştır. Babasının ölümünden sonra annesinin istismarına ve şiddetine maruz kalır, en yakın arkadaşının intihar girişimi ile ise tamamen yıkılır.
Bu kadar acı ve travma Charlotte’u bir sorgulamaya iter: Belki de tüm bunlarla başa çıkmak için paramparça bir kız olması gerekiyordur?
Her yeni yara onu biraz daha duygusuzlaştırsa da acı çekmeye devam eder. Peki, uçurumun kenarından dönmek için bu acıların yaşanması gerekli midir?