40’ında 40 Kadın
"'Tuluhan Tekelioğlu'nun kitabında, kırk yaşındaki kadınların hikayelerinden kesitler bulacaksınız.İlk bakışta bambaşka hayatlar yaşayan,farklı farklı kesimlerden gelen ama sanılanın aksine, ne çok ortak noktası olan kadınlar bunlar.Hayatı bir yolculuk gibi yaşayan,aramaktan vazgeçmeyen, her sabahı taze bir dem,yeni bir ilham bilen kadınlar bunlar.Cesur ve tanıdık, mütevazı ve iddialılar...Bize yalnız olmadığımızı gösteriyor, sözleri ve samimiyetleriyle yüreğimizi ısıtıyorlar...
Zira kırk yaş kadınlar için keskin bir dönemeç, önemli bir viraj.
Fiziksel olarak değil, daha ziyade ruhsal olarak.Böyle bir dönüşüm ki etkisi dışarda değil, içeride, ta derinde hissediliyor.''
Elİf Şafak
İşşa
“(21) O zaman Yahve insan’a derin bir uyku verdi. Kaburgalarından birini alıp, boşalan yeri etle kapladı. (22) İnsan’dan aldığı bu kaburgadan bir kadın yarattı ve insan’a götürdü. (23) Ve insan, ‘İşte bu, benim kemiklerimden alınmış kemik, etimden alınmış ettir! Ona kadın (İşşâ) denilecek; çünkü o insan’dan (iş) alındı’ dedi. (24) İşte bu nedenle her insan babasını ve annesini bırakarak karısına bağlanacak, onunla tek beden olacak.” Doğasında sürekliliği ve sonlanmayı içeren kadın, paradoks kavramının da sahibi olarak, insan türünün hayatta kalmasında belirleyici olmuştur. Tarih boyunca insan türünün iyi-kötü, güzel-çirkin, kıtlık-bereket ve ölüm-varoluş macerası;
kılavuz çizgisini kadının çizdiği bir dünya üzerinden yürümüştür. Ahlak kavramının dişil olanla ilişkilendirilmesi, insanın varoluşu karşısında duyduğu bir engel olarak görünmekle beraber, devletleri ve toplumları da bu yönde biçimlendirmiştir.
Kadının tarihi, insanlık tarihiyle birlikte başladı ve onunla son bulacak. Bu kitap; kadının süregelen serüveninden yaşamsal kesitlerin yanı sıra, kadın oluş’un hikâyesini temellendiren kaynaklara ulaşmanın yol haritasını da sunuyor.