Bilgi, çok eskiden beri filozofları meşgul eden bir konudur. Meselâ "bilgi nedir?" sorusunu Platon a kadar götürmek mümkündür. Yaklaşık XVIII. yüzyılın sonları ve XIX. yüzyılın ilk yarısında tam bir sistem olarak ortaya çıkan ve felsefenin ana problemlerinden biri olan "bilgi teorisi", ya da epistemoloji üzerinde çok şey yazılmış ve söylenmiştir. Dinî epistemoloji, bir din felsefesi problemi olarak, bugün memleketimizde hemen hemen hiç ele alınmamış bir konudur ve bizde bu alanda yapılmış çalışmalar yok denecek kadar azdır. Mâtüridî, bir bilgi konusuyla eserine başlayan ve bu şekilde başlamayı adetâ bir gelenek halinde yerleştiren büyük bir din bilginidir. Sisteminde hem genel bilgiye, hem de dînî ve ahlâkî bilgiye yer vermiştir. "Mâtüridî de Bilgi Problemi"ni bir çalışma konusu olarak seçmemizin sebeplerinden biri budur. Ayrıca, Mâtüridî nin "bilgi" anlayışını konu alan herhangi bir çalışma yapılmamıştır. Dolayısıyla felsefe literatüründe bu konuyla ilgili herhangi bir esere rastlanılamamıştır. Ancak onun Kitâb et-Tevhîd adlı eserini neşreden F. Huleyf, bu eser için yazdığı önsözde, kitabın muhtevasını analiz ederken, bir tanıtma mâhiyetinde, iki üç paragrafla bilgi konusuna da temas etmiştir. Bizim bu çalışmamızda, Mâtüridî nin Tevhîd ve Te vîlâtu l-Kur ân veya Te vîlât-u Ehli s-Sünneh adlı eserleri birlikte değerlendirilmiş ve verilen bir bilginin, mümkün olduğu ölçüde, her iki kaynakta da bulunabilmesine özen gösterilmiş ve hattâ çaba sarfedilmiştir. Tevhîd, Te vîlât tan daha önce yazıldığı ve üslûp itibariyle anlaşılması daha zor olduğu için, kapalı ifâde ve fikirlerin anlaşılmasında Te vîlât tan yararlanılmıştır. Çünkü Tevhîd ile Te vîlât arasında, metin bakımından her zaman olmasa bile, verilen bilgi bakımından genellikle bir uyum vardır. Ayrıca zaman zaman Semerkandî nin, Te vîlât a şerh olarak yazdığı, Şerh-u Te vîlâtu l-Mâtüridî adlı eserine de başvurulmuştur. Tevhîd ve Te vîlât dışında, Mâtüridî ye atfedilen diğer eserlerin ona âit oluşu şüpheli olduğu için, çalışmamızda bu eserlerden başkasına itimad edilmediği gibi, çeşitli araştırma eserlerde yer alan ve Mâtüridî ye âit olduğu ileri sürülen ifâde ve görüşler konusunda da, W. M. Watt ın ikâzına uyularak, çok titizlik gösterilmiştir.