Anadolu uygarlığının önemli bir ürünü olan kutsal varlıklar bütünü, şu "mitologi" adını verdiğimiz çalışma dalı, Anadolu insanının geçirdiği gelişim aşamalarını, düşünme atılımlarını gösteren birer kesin kanıttır. "Mitologi" eski Yunanca'da "öykü", "söylence", "doğaüstü olay", "us ilkelerini aşan olay" anlamına gelen "mitos" ile "bilgi", "bilim" gibi karşılıkları içeren "logos"tan oluşmuş bir addır. Genellikle "doğaüstü olaylar bilimi" anlamında söylenir. Bugün, kavramın daha geniş bir anlam kazandığı, bilimdışı buluşları, çoktanrıcı dönemlerin inanç varlıklarını, olaylarını dile getiren, araştıran, açıklayan bir çalışma dalı olduğu görülüyor. Bu çalışma dalının içerdiği konuların bilimsel değil, çoktanrıcı dönemlerde yaşamış insanların buluşlarını, görüşlerini, doğa olaylarını yorumlayış-açıklayış biçimlerini birer insan sorunu olarak ele almasındadır. Bu inanç varlıkları eskiçağ Anadolu insanının yaşam biçimini, olaylara bakış türünü, yaratma alanındaki başarılarını, düşünce yeteneğini, inanç ürünleri, bütün bunların bir birikimi olan tarihini dile getirmektedir. Dolayısıyla Anadolu uygarlığının belli bir kesimidir, en uzun, en verimli kesimi. Doğaüstü varlıkları inceleyen bilgi dalı (mitologi) en eski dönemlerini Anadolu'da yaşamış diyebiliriz. Mezopotamya, Mısır daha uzakta İran, Hind, Çin uygarlıklarının eksikliğine diyecek yok. Ancak eldeki buluntuları çağdaş bilimin ışığında görmeye, incelemeye başlayınca Anadolu'nun ön dizide yeraldığı yadsınamaz. Şimdilik elimizde, günümüzden on bin yıla yakın bir eksikliği olan, tanrıça yontuları, onlara benzer buluntular vardır. Bu buluntuların, birden bire ortaya konduğu sanılmamalı, bir gelişim çizgisinin varlığı, daha eskilerden kaynaklandığı kuşkusuzdur.