Herhangi bir sistemin tercih edilebilirlik düzeyi, günümüz dünyasında, bireysel hak ve hürriyetlere atfettiği değer nispetinde anlam kazanmaktadır. Bireysel hak ve hürriyetlere karşı devletin ya da herhangi bir kurumun sergilediği tavır, bu anlamda sisteme ilişkin değerlendirmelerin de özünü oluşturur denilebilir. Bunlar arasında sıkça tartışılmakta olan demokrasi ve cumhuriyet, günümüzde üzerinde önemle durulması gereken konular arasındadır. Cumhuriyetçi sistemlerin totaliter rejimlere dönüşebilme tehlikesine karşın, demokrasilerin de sözde demokrasiler olarak hayata geçirilmesi ihtimali vardır. Çünkü yönetim şekli monarşi olmasına rağmen demokratik ilkelerle yönetilen bir demokrasi varolabileceği gibi, egemenliğin halkta olduğu iddiasıyla hareket eden ancak bunu fiiliyatta belirli bir grubun eline vererek uygulamayan cumhuriyetçi sistemlerden, bununla birlikte de egemenliğin gerçek anlamda halkta olduğu ve bireysel hak ve demokratik olmayan demokrasilerden bahsetmek mümkündür. Bu yüzden önemli olan nominal demokrasi, nominal cumhuriyete değil, gerçek bir demokrasiye ya da bireysel hak ve hürriyetlere bağlı kalmak şartıyla tercih edilebilir bir cumhuriyete kavuşmaktır.