"Mutlu günleri anımsıyorum. Bu soğuk ve puslu Paris kadar, tarih kadar, kendimizi her şeye karşın güçlü hissettiğimiz o dönem kadar, umut ve aşk kadar, her şeyin olabileceği yanılsaması kadar uzak o günler. A.'yı anımsıyorum: O bir başka ben'di. O, her sabah ayrıldığım, yumuşacık elleri olan dosttu. 'Geri dön' köprüsünde geceleyin öyle uzun bekledik ki artık ne kıyıyı, ne suyu, ne göğü seçebiliyorduk; kimin kim olduğunu, ırmağın nereye aktığını, hala hayatta mı yoksa çoktan başka yerde mi olduğumuzu anlayamıyorduk; hiçbir yerin ihtiyar bekçileri, iflah olmaz hayalcilerdik."