Gecenin içinde düşünürken, denizin keskin soluk alıp verişlerini çok net duyabiliyor. Yatağına uzanıp yine sıkı sıkı gözlerini yumuyor.
Işığı olsa küçük yeşil defterine bir şeyler yazardı. Beceriksizce sıralanırdı sözcükleri, biliyordu, sonradan utanıp sayfayı koparır atardı. Defterde nefret ettiği sözcüklerin bir listesini tutuyor. İlki “keder” sözcüğü. Melodisinden bile nefret ediyor. Tam iyileşmemiş, küçük bir yarayı anımsatıyor ona. Hiçbir sınırı olmayan o duyguyu asla kapsamıyor bu sözcük. Devasa bir kümülüs gibi kabarıp yükseliyor bu duygu. Onu kasvetli ve esrarlı biçimde sarıyor.
Ölçtü, biçti, kendini kendine teğelledi... Kalbindeki büyük boşluğa sürüklenen Rose’un kaderi, geçmişini var etmeye çalışan Pearl’le düğümlendi. Haftalardır hazırlandıkları, renkli ışıklarla aydınlanan o gece, geleceklerini bir kostüm gibi üstlerine geçirecekti... Dünya çapında tanınan Avustralyalı yazar Karen Foxlee, başyapıtıyla Türkçe'de! İki gencin dostluk ve gelecek arayışını polisiye tadında anlatan roman, katmanlı kusursuz kurgusuyla nefes kesici.