Bilim insanları CERN’de atom çekirdeğini parçalamaya çalışırken, 12.000
yıl önce gökbilimi ile uğraşan ve elde ettikleri bilgileri yazının bulunmasından çok çok önce, 6 metre boyunda, 60 ton ağırlığında “T” biçiminde sütunlara işleyerek günümüze ışık tutan insanların mevcudiyeti herkesi nefessiz bıraktı.
Bu anıtsal yapılar ilk etapta neolitik döneme tarihlense de uzmanlar daha da eskiye, paleolitik döneme kadar uzanabileceğini düşünüyor.
Peki bu kalıntılar nerede ortaya çıktı?
Bütün medeniyetlerin beşiği Mezopotamya’nın kuzey ucunda yer alan Anadolu’da; atalarımızın yaşadığı, av yaptığı, koyun otlattığı bir yörede.
UNESCO tarafından “Dünya Mirası” listesine dahil edilen bu yapılar insanlığa yeni bir yol gösteriyor.
Son 20 yılda Çin realitesi, tek parti iktidarı ve devlet egemenliğinde büyük bir ekonomi ve hatta küresel güç olarak ortaya çıktı. Dünyanın geleceğine gelişmiş Batı mı, Çin ve Japonya gibi Doğu’nun kaplanları mı, yoksa inanca bağlı İslam toplumları mı yön verecek?
Türkiye bunun neresinde yer alacak?
“Cumhuriyet’i kuranlar ve onların izinden gidenler, yaşları ne olursa olsun, hepsi birer ‘Genç Türk’tü.
Tuğrul da tipik bir Jön Türk’tür. O, Atatürk’ün Cumhuriyet’i emanet ettiği gençlerden biridir.
Kitabı bitirdikten sonra, Tuğrul’u hayalperest bulabilirsiniz. Ona, özlediğin Türkiye’yi yaratacak kaynak nerede, diye sorabilirsiniz. Cevabı, ‘Damarlarımdaki asil kanda mevcuttur,’ olacaktır. Çünkü, Tuğrul hiç yaşlanmayan bir ‘Young Turk’tür.”
Ege Cansen