Osmanlı’nın son günlerinde küçük bir Ege kasabasında, “Gelin olmak istemiyorum. Öğretmen olmak istiyorum!” diye direnen, ancak savaşlar ve düşman işgali yüzünden öğretmen olamayıp çaresiz, gelin olmaya boyun eğen Gördesli Feride’nin kızıdır Nihal Yeğinobalı. Otuzlu yılların başında, o yılların bütün coşkusunu, yoğunluğunu, aydınlığını Manisa’da doyasıya yaşayan bir Cumhuriyet Çocuğu’nun, bir romancının kaleminden çıkmış bu anı kitabında neler yok ki... Eski Gördes’te görmeden nişanlandığı adamı tanıyabilmek için hizmetçi rolü oynayan Sıdıka. Şeyhülislam olabilecekken Jön Türk olan Yörük kökenli laik kadı Yeğinobalı Asım Molla. Evli bir Türk genciyle yaşadığı yasak aşkla Türk komşularının yaktığı hazin türküde yaşayan güzel Rum kızı Eleni. Manisa’da, Yunan Yangını’nda Türkleri diri diri yanmaktan kurtaran Fransız rahibeler Tatar güzeli, “kötü kadın” Hediye. Devrim şehidi Kubilay’ın boğazına dayanan kör bıçak. Mustafa Kemal’in kibarlığı. Çevresine aşk ve şiir dağıtan yoksul ve yakışıklı genç şair. Kan dökmeye “evet” müziğe ve yaşama sevincine “hayır” diyen örümcek kafalı Hafız ve daha niceleri...