Yıldızlar arası seyahat acentasına sahip bir uzaylı, yakınından bile geçmesinin yasak olduğu Dünya’ya zorunlu iniş yapar. Hem de bu defa Amerika’da değil, Türkiye’de, Üsküdar’ın şirin evlerinin arasında, Kuzguncuk’ta buluruz onu.
Hikâye bu ya, uzaylı Voxy’nin akıbeti sırf payını başkası yemesin diye yıllarca sevmediği halde Ezine peyniri yiyebilecek kadar bencil olan Fulya’nın insafına kalır. Kariyer planlamasında dünyayı kurtarmak olmasa da iş başa düşmüştür. Tek işi magazin programları izlemek olan ekürisi Melek, yakışıklı prensi Arslan, soğuk bilim insanı Yetkin Tokel ve şark kurnazı Feyyaz’la NASA’ya karşı yarışırlar. İşin içine bir de oğlunun mürüvvetini Dünya’nın sonundan önce görmek isteyen bir anne girince olaylar halay başına kadar uzanır.
Peki Dünya’yı kurtarmak mümkün müdür? Bir avuç mahalleli NASA’dan daha hızlı olabilir mi? En önemlisimilli madenimiz bor konusunda en yetkili merci olan ve kül yutmazlığıyla nam salan Hamdi Bey’i ikna edebilecekler midir?
Sevgisininsağlamasını yapma fırsatını bulup bocalayan Fulya ve birbirinden renkli ama sıradan ekibiyle insanlığın akıbeti ne olacaktır?
Sıcacık ve bol kahkahalarla dolu bu kitapta kendinizden parçalar bulacaksınız!
Ve üzgünüz, bu kitaptan sonra mahallenizdeki arsaya bakarken bir uzay gemisi görmeyi umacaksınız.