2016 Gençlik Edebiyatı Dalında Ulusal Kitap Ödülleri Kazananı
2016 Tiptree Ödülü Kazananı
2017 Stonewall Onur Ödülü Kazananı
Kasabalıların Bal ve Ay lakabını taktıkları Miel ile Sam, tüm tuhaflıklarıyla birbirlerine kenetlenmişlerdi. Miel’in bileğinde güller büyüyordu ve dedikodulara göre, beş yaşındayken kasabanın eski su kulesinden dökülüvermişti. Sam ise boyayıp ağaçlara astığı aylar ve annesiyle birlikte kasabaya taşınmadan önceki hayatının gizemli oluşu nedeniyle dikkat çekiyordu.
Tüm garipliklerine rağmen onlar bile, cadı oldukları rivayet edilen Bonner kızlarından uzak duruyordu. Fakat güzellikleriyle nam salmış dört kız kardeşin bir gün Miel’in bileğinde büyüyen gülleri istemesiyle bu durum kökten değişecekti. Bu güllerin herkesi kendilerine âşık edebileceğine inanıyorlardı ve onlar istediklerini alana kadar, Miel’in canı pahasına sakındığı hiçbir sır güvende değildi.
“Klasik olduğu kadar modern, fantastik olduğu kadar da gerçek bir aşk hikâyesi...” —School Library Journal
“Latin efsaneleri ve büyülü gerçekliğe sarılı görkemli üslubuyla, Ay Bizimken peri masalı unsurlarını bir aşk hikâyesinin zarafetiyle birleştiriyor. Hikâyenin özü gerçekten derin bir hümanizmde yatıyor. Sevimli, gerekli ve gerçek.” —Booklist (starred review)
“McLemore adanmışlık, aile ve kimlik konularının kıyısına kurduğu zengin anlatımıyla bir kez daha büyülüyor… Okurlar hiç farkına varmadan bu ölümsüz anlatıya kapılacaklar.” —Kirkus (starred review)
“Sırların, onları anlatmanın, kendi gerçeğini cesurca yaşamanın ve söylemenin gücüne dair bir hikâye bu.” —Lambda Literary
“McLemore çarpıcı ve modern bir peri masalı yaratmak için büyülü öğeleri ve etnik karakterleri bir araya getiriyor… Zengin ve saygı dolu anlatımı McLemore’un alameti farikası… Cinsel kimlik, aile ve tarihin kişi üzerindeki baskısıyla ilgilenen okurlar, Ay Bizimken’de bunlara ve başka güçlü temalara değinen sürükleyici bir hikâye bulacaklar.” —Publishers Weekly