Cılız bir umudun peşine takılıp yola çıkan ve sonunda kendine varan dört arkadaşın romanı İlerde Hep Yalnız...
Yol uzayıp çatallanırken ortak amaçlarından yavaş yavaş uzaklaşan dört karakter, varoluş sancısıyla kendi içine konuşan birer dilsize dönüşecek, günün sonunda ne yolun ne de yolculuğun önemi kalacaktır. Sonrası... Sonrası tufan! Yediler Teknesi ile Vedat Türkali Edebiyat Ödülleri-Jüri Özel Ödülü’nün sahibi olan Abdullah Aren Çelik, ilk romanı İlerde Hep Yalnız’da, yaşamın kenarında tek başına duran ve umudun ardından koşarken soluksuz kalan insanları anlatıyor. Kendisiyle konuşan, kendisiyle susan, kendisiyle ağlayıp kendisiyle sevinen insanlara dair bir yol hikâyesi...
“Bazen her şeye gücü yeten biriyken, bazen de parmağını yerinden oynatamayacak kadar biçare hissediyordu kendini... Ayrılık acısının bu kadar uzun süreceğini bilseydi hayatı boyunca bir kez bile âşık olmayı dilemezdi. Ziyadesiyle inançlı bir mümin gibi inzivaya çekilir, dünya nimetlerine tamah eden içindeki canavarı öldürür, kendini başka türlü bir dünyanın gerçekliğine vakfederdi.