Yargıtay'ın Tümüyle Taranmış İçtihatları Işığında
765 sayılı mülga Türk Ceza Kanunu’nun 40. maddesinde yer alan -cezadan mahsup- kurumu, esas olarak 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 63. maddesinde, tali hükümler olarak da 16 ve 188/2. maddelerinde yeniden vazedilmiştir. Anılan düzenlemeler nispeten sınırlı olmakla birlikte; mevzuattaki birçok norm ile bağlantısı ve özellikle infaz aşamasında gösterdiği özellikler dolayısıyla birçok sorunu bünyesinde barındırmaktadır. Bunun rağmen, uygulamada bu maddelere gerektiği kadar önem atfedilmemesi, hüküm tesisi aşamasında birçok yanılgı ve değerlendirme hatalarına sebebiyet vermekle kalmamış, infaz aşamasında da çeşitli olumsuzlukların ortaya çıkmasına neden olmuştur. İşte, üzerinde yeterince durulmayan mahsubun yaygın bir uygulamanın konusunu oluşturması, elinizdeki eserin kaleme alınmasında önemli bir etken olmuştur.
Türk Ceza Hukukunda ilk kez bir plân dâhilinde ortaya konulan çalışmamız hazırlanırken konuya ilişkin hemen tüm kaynaklar incelenmiş, doktrindeki görüş ve değerlendirmeler irdelenmiştir. Bunun yanı sıra, ceza hukukunun en önemli yardımcı kaynakları arasında yer alan içtihatların uygulamaya yön vermesi noktasında taşıdığı etki de dikkate alınarak, Yargıtay’ın ilgili bütün kararları en son tarihe dek teker teker taranıp ayıklanarak çalışmamıza alınmıştır. Ancak bu yapılırken kurumun teorik esası ile pratiği arasında köprü kurabilme çabasıyla içtihatların tamamı değerlendirilmek suretiyle açıklama metinlerine işlenmiş, böylelikle okuyucuya bilgiye ulaşmada kolaylık sağlanmıştır. Ayrıca çeşitli sorunların çözümüne yönelik görüş ve öneriler de dayanaklarıyla birlikte ortaya konularak cezadan mahsup çeşitli yönleriyle tetkik edilmiştir.