“İki hafta önce bir hayal gördüm. Beyaz floresanların aydınlattığı soğuk bir gecede güzel bir kız oturdu yanıma. Soğuktan titriyor ama aldırmıyordu. Dalgın gözleri buğulu bakıyordu. Rüzgâr saçlarını dalgalandırdıkça içime dolan çiçek kokusu ayılttı zihnimi. Hayal değil gerçekti. Sıcak birer çay yudumladık sessizce, ardından iki ayrı otobüsün penceresine yasladık başımızı. Gecenin karanlığında o güzel kadının kayboluşunu izledim. Aklım hüzünlü gözlerinde kaldı, günlerce. Onu ne kadar tanımak istediysem, duam kabul oldu, yeniden karşılaştık. Tam da şu an! Karşımda oturuyor. Sanki yalnızız, sadece biz varız. Hissediyorum, biz yolu yeniden kesişen iki yabancıdan fazlasıyız.”
Birbirlerini bulduktan kısa süre sonra yolları ayrılan, aşklarını mektuplarla anlatan bu iki gencin tutku dolu hikâyesini okurken hayatlarındaki eksik yanları bulmaya çalışan diğer kahramanların karşınıza çıktığı bu sürükleyici ve duygu dolu kitabı elinizden bırakamayacaksınız.