Küresel Emek Tarihi Üzerine Makaleler
Bilindiği üzere Marx ve Engels Komünist Manifesto’yu, dünyanın bütün işçilerine seslenerek sonlandırır. Peki, bu ifadeyle tam olarak ne ima edilmeye çalışılmaktadır?
Küresel Emek Tarihi, işçilerin ve işçi hareketlerinin tecrübelerine yönelik tarihsel araştırmaların yetersiz kaldığı bir noktada devreye giren, nispeten yeni bir paradigmadır. Nitekim 1960’lı yıllara kadar başat olan geleneksel yaklaşım ve ardından kabul görmeye başlayan yeni tarihsel yaklaşımın eksiklikleri, bütün iyi niyetlerine rağmen emeği küresel bir bağlam içinde değerlendirememekti: Hane ekonomisi, belki de herhangi bir ücretsiz emek biçimi yeterince ele alınmıyordu ve mevcut bakış açısı da ziyadesiyle dardı.
1990’lı yıllara gelindiğinde Marcel van der Linden, emek tarihini monadolojik anlatılardan sıyırmak ve gerçekten dünyanın bütün işçilerinden söz etmek için kendi paradigması bağlamında makaleler yazmaya başladı. Bu kitap ise, van der Linden’in bir araya getirdiği bu makalelerden oluşmaktadır.
Tarihteki bütün tecrübeler emsalsizdir. Ancak van der Linden, birbirinden farklı mekânlara ve zamanlara dair türlü kaynaklardan bir izlek sunar ve dünyanın bütün işçileri dediğimizde yalnız sokaklarında bir heyulanın dolaştığı Avrupa’yı veya gelişmiş kapitalist ülkeleri değil, dünyadaki bütün emekçileri tahayyül edebilmemiz için bu oluşlar arasındaki paralellikleri de gösterir.