Akdeniz’e kıyısı olan tüm halkların korsanlıkla ilgili uzun bir tarihi vardır. Bu tarihle ilgili de çok sayıda kitap… J.-M. Sestier, Akdeniz merkezinde korsanlık ve denizcilik tarihi ile ilgilenen okurların gözden kaçırmaması gereken bir çalışmayı kaleme alıyor. Antikçağ’da yazılan metinler arasından yüzlercesini belirleyip, bunlara modern araştırmacıların metinlerinde yakaladığı ilginç verileri de ekleyerek Akdeniz’e özgü nitelikli bir korsanlar ve korsanlık tarihini ortaya çıkarıyor. Bin yıldan çok daha uzun bir süre korsanlığın tüm Akdeniz’de niçin saygın bir meslek olarak kabul gördüğünü ve bu zihniyete Roma’nın ne zaman ve nasıl son verdiğini derinlemesine açıklıyor. Sonunda korsanlığı yasa dışı bir eylem olarak kabul eden Roma gerçekleştirdiği zihniyet değişikliği sayesinde Akdeniz’in yüzyıllar boyunca sakin, huzurlu bir denize dönüşmesini sağlamıştır. Böylelikle dünyanın bu coğrafyasında ticaret, kültür-zihniyet alanında çok hızlı bir gelişme yaşanmış, refah da artmıştır.
Bu yarı masalsı yarı gerçek görünüme sahip bir denizin tarihinde özellikle Ege Denizi ve Akdeniz bölgesiyle ilgili ilginç veriler yer almaktadır. Altın Post, Korsan prenslerin adası Samos, Sakız, Marsilya’ya göç eden Foçalılar, Didim’in karşısındaki bir adada korsanlara esir düşen Julius Sezar, muhteşem korsan kadırgaları, Kilikya olarak anılan Toroslardaki korsan, eşkıya yuvaları ve sıra dışı daha pek çok olayın yaşandığı bu coğrafyanın geçmişi hakkında bize şaşırtıcı bilgiler sunuyor. Korsanların Akdeniz’de hiç bitmeyen yolculuğu, deniz imparatorlukları, kıyı ve koylardaki amansız hâkimiyet mücadeleleri, savaşlar, esirler, köle ticareti ve ganimet peşinde koşan sayısız maceraperest… Tarih ile denizciliği buluşturan herkesin merakla okuyacağı bir kitap.