Flaneur’ün 22. kitabı, okuru Jorge Luis Borges’in çocukluğuna, gençliğine, hayal kırıklıklarına, kütüphanelerine, cennetine, rüyalarına, kaplanlarına açılan bir yolculuğa davet ediyor; hem de efsanevi Arjantinli anlatıcının kendi yazım tarzına yakın yerlerde dolaşan çizgilerle. Büyük yazarın sonsuz biyografisinin çarpıcı detayları, adım adım gelen "karanlık", Castell ve Pantoja’nın hürmetli çalışmalarının izlerinin her sayfada sürülebildiği bir labirent gibi kuruluyor. Kitap aynı zamanda gündelik hayatın sıradan "büyüsü" ile fantastik bir evrenin yazınsal "büyüsü" arasında görsel bir geçit de açıyor.
Charles Bukowski’nin öykülerini görselleştiren Bütün Atlar Kaybetmeye Koşar’dan (2013) sonra Flaneur Books da bu edebiyat hattını izlemeyi Borges ve Dostoyevski ile sürdürüyor. Bengi Kıraçoğlu Paixao'nun İspanyolca'dan Türkçeleştirdiği Borges – Sonsuz Labirent, yazarın sayısız öykü, deneme ve şiirinden pek çok ipucu içermesinin yanında, Borges'in hayatı boyunca durmadan referans verdiği kimi imgelere olan derin takıntısının da kaynaklarına inmeye çalışıyor.
"Borges – Sonsuz Labirent", 19 Haziran itibarıyla raflarda, kütüphanelerde.