Erzincan'da o gece film kopmuştu...
Gazi, Latife Hanım'ın bakışları arasında ayağa kalktı ve kadının elini tuttuğu gibi valsa başladı. Dans biraz uzun sürdü. Latife hanım, mosmor olmuştu... Masayı dağıtmak üzereydi. Kendini zor tuttu ve emir subayına, "Bana Ahmet Hamdi'yi çağırın" dedi... Ahmet Hamdi koşar adım yanına geldi. "Ahmet Efendi beni bu gece Ankara'ya getir" dedi. Latife Hanım ertesi sabah Ankara'ya, Gazi ise Erzurum'a gitti...
Kahya Yahya, Ali Şükrü, Topal Osman öldürüldü. Gavur imamı ile Ömer Efendi idam edildi. Hepsinin mezarı var ancak 'O'nun yok. Nereye defnedildiği 95 yıldır bilinmiyor.
O günlerde nezleye benzeyen salgın bir hastalık insanları kasıp kavuruyordu. Samsun Çifte minare camisinin avlusunda her gün 60-70 cenaze kaldırılırdı. Annemi, kız kardeşim ile erkek kardeşim Cemil'i de bu hastalıktan kaybettik. Babaannem de onlara eklendi...
Vandettin Numune Mektebindeyken musavati ahlakiye dersimize, Esat Ömer Eyyubi gelirdi. Esat Ömer sonraları Trabzon'u terk etti, Rusya'ya gitti ve orada öldü.
Bir dönemler yalnız Osmanlı'nın değil dünyanın en varlıklı ailesi: Nemlioğulları... Trabzon'un bir dönemine damga vuran Hacıalihafızzadeler... Trabzon'un ilk eczacısı Saruhanlar... Banker Gabayanis Biraderlerin Telsiz tepedeki Kanlı Gazinosu...