Yurtdışına Götürülmüş Tarihi Eserlerimiz
Anadolu’nun Gözyaşları, büyük çoğunluğu 1830-1922 yılları arasında, Anadolu’nun çeşitli bölgelerinden, farklı yöntemlerle götürülmüş, günümüzde Avrupa ve ABD’deki müzelerde sergilenen tarihi eserlerimizin, bugüne dek hazırlanmış en kapsamlı envanterini sunuyor.
Yaşar Yılmaz, kendisine yönelttiği “Yurtdışında kaç tarihi eserimiz var; yurtdışına götürülmüş eserlerimize ilişkin bir çalışma var mı?” sorularına yanıt ararken başladığı araştırma sonucunda bu eserlerin peşine düştü. Yılmaz, çoğunluğu Batı’da bulunan, Anadolu’dan gitmiş eserlere sahip müzeleri tek tek gezerek elinizdeki envanteri derledi. Yılmaz, amatör bir araştırmacı tutkusuyla çıktığı bu yolda, yoğun emek ve özveri göstererek 10’dan fazla ülkede 50’yi aşkın müzede araştırma yaptı. Üç yıl süren bu seyahatleri boyunca Anadolu topraklarından götürülmüş ve günümüzde birçok Batı müzesine büyük zenginlik katan tarihi eserleri yerinde inceleyerek envanter numaralarıyla belgeledi.
Anadolu’nun Gözyaşları’nda ülkeler, şehirler ve müzeler, okuyucuların (özellikle Batı’daki müzeleri ziyaret edecek olanların) bu müzelerde sergilenen eserlere kolayca ulaşabilmesini sağlamak amacıyla alfabetik olarak veriliyor. Söz konusu eserlerin Batılılarca keşfi, taşınma öyküleri ve ülkemizdeki tarihi eser algısı, Osmanlı’nın son döneminde Anadolu’da keşif ve kazı çalışmaları yürütmüş yabancı gezgin ve araştırmacıların notlarından, günlüklerinden, tarihi belgelerden yararlanılarak anlatılıyor.
Günümüzde Batı müzelerinde Hitit, Likya, Urartu, Doğu Roma, Selçuklu, Osmanlı vb. pek çok Anadolu medeniyetinin ürettiği, sayıları on binlerle ifade edilebilecek tarihi eser sergileniyor. Bu kitapta, basit mutfak gereçlerinden değerli takılara, mermer ve bronz yontulardan devboyutlu anıt mezarlara, mozaiklerden halılara, savaş aletlerinden cami mihraplarına uzanan çeşitlilikteki bu eserlerden özgün örneklere yer veriliyor.
“Ülke olarak son yüz yıldır sabırla beklediğimiz bu araştırmanın yurtdışına götürülmüş tarihi eserlerimizi tanımaya, kalan eserlerimizin değerini bilerek kültür varlıklarımıza sahip çıkmaya katkısı olacağını umuyorum. Yeni kuşaklarımızın, önsöz niteliğindeki bu çalışmayı geliştirerek eksiklerini tamamlamalarını diliyorum.”
- Yaşar Yılmaz