Antarktika dışında dünyadaki bütün kara parçaları belirli bir ülkeye aittir. Dünyanın keşfi (fethi), insanların kıtalar arasında göç etmeleri ile birlikte bin yıllar önce başlamıştır. İdare, küresel bir fenomen haline gelmiş ve yapı açısından idarenin, hemen her yerde bürokratik örgüt yapısını temsil eden bir modele yakınsadığı ve hüküm yetkisinin çok düzeyli olarak bölgeselleştiği ileri sürülebilir (Raadschelders ve Vigoda, 2015: 2 ve 3. bölümler). Gerçi işlev bakımından, yönetimler arasında çok fazla farklılaşma ortaya çıkmıştır. Bazı ülkeler gerçekten demokratik devletlere sahipken, bazıları oldukça totaliter bir sistem tarafından yönetilmektedir.
Bu kitap, araştırmaları örgütsel yapı ve/veya karar vermeye odaklanmış dokuz yazar hakkındadır. Kitapta yer alan Max Weber dışındaki yazarlar Amerikan olduklarından, Türkiye’den oldukça farklı bir siyasî idarî sistemden etkilenmiş ve bu yapı içerisinde yazmışlardır. Ancak yukarıda değinildiği gibi, bütün yönetimlerin yerel (Türkiye’nin 35.000 köyü ve 3215 belediyesi vardır), bölgesel (Türkiye’de bölgeler ve 81 il mevcuttur ve bunların 30’u büyükşehir olarak örgütlenmiştir) ve ulusal hükmetme yetkileri mevcuttur ve bütün yönetimler bürokratik örgütlerde faaliyet gösterirler. Bu nedenle bir Alman ve sekiz Amerikan araştırmacının çalışmaları, hemen her yerde kamu sektörü ile ilgilidir.