“Dokunaklı bir aile hikayesi... Şaşırtıcı, gizemli ihtişamıyla bir Afganistan portresi ve Afgan kadınlarının devam eden mücadelelerine tutulmuş bir ayna.”
- Khaled Hosseini New York Times en çok satan kitaplar listesindeki “Uçurtma Avcısı” kitabının yazarı
“Afgan-Amerikalı yazar Nadia Hashimi’nin bu ilk romanı güçsüzlüğün, kaderin ve Khaled Hosseini, Jhumpa Lahiri ve Lisa See’nin eserlerindeki duygusal tınıyı ve kültürel niteliği birleştiren kendi kaderini çizme özgürlüğünün yakıcı hikayesidir.”
Kabil, 2007: Taliban sokaklara hükmetmektedir. Madde bağımlısı bir babası olan ve hiç erkek kardeşi olmayan Rahima ve ablaları evden dışarı bile çıkamaz, okula gidemezler. Tek umutları eski günlerdedir. Küçük Rahima, evlilik çağına gelene dek erkek çocuk gibi giyinip bu şekilde davranmasına izin veren “Bacha Posh” geleneği sayesinde hayal bile edemeyeceği bir özgürlüğe kavuşur... Bu da onu tamamen değiştirecektir.
Ama ailesinde bu sıradışı geleneği uygulayan ilk kişi Rahima değildir. Yüz yıl önce, büyük büyük anneannesi Shekiba da aynı şekilde kendini kurtarmış ve bir aile kurmuştur. Bu değişim onu ıssız bir köyde sürdüğü mahrumiyet içindeki hayattan alıp kralın Kabil’deki sarayının zenginliğine taşır.
Kabuğunu Kıran İnci, zamanda gidip gelerek, aralarında yüz yıl olmasına rağmen aynı cesarete sahip olan bu iki kadının olağanüstü öyküsünü iç içe geçmiş olarak anlatır. Özgürlüğün olduğu bir hayata geri dönebilecekler mi? Dönemezlerse, hayatlarına nasıl devam edecekler?