Edirne Örneği
“Milli iktisat politikalarına uygun bir ş ekilde “Ermeni Tehciri” ve Rum Mübadelesi sonucunda mü lksüzleştirilen Hıristiyan azınlıkların emvâl-i metrûkeleri aracılığıyla ilkel birikimlerini gerçekleştiren Müslüman-Türk unsurlar, iktisadi sahanın da kendi hâkimiyetlerine geçeceğini planlamışlardı. Oysa Müslüman-Türk unsurların bu planı Yahudilerin özellikle Trakya’da iktisadi hâkimiyet kurmasıyla sekteye uğramıştı. Böylece Türklüğün, “yerli ve milliliğin” kapsamı dışında kalan-bırakılan Yahudiler, hem Müslüman-Türk eşraf ve halkın hem de Türk hükümetlerinin hedefi konumuna gelmişti. İki kadim halkın Anadolu ve Trakya’dan tasfiyesinden sonra, Yahudi nüfusunun yoğun olduğu Trakya ve Edirne’de de bu tarihten itibaren Yahudi azınlığı karşıtı söylem ve olaylar meydana çıkacaktır. Bunların yoğunluğu Yahudilerin mülksüzleştirilmesi ve tasfiyesine kadar artarak devam edecektir.”
Edirne’de, altmış yıllık zaman diliminde, gayrimüslimleri mülksüzleştiren olaylara odaklanan bu kitap, yerel gazetelerde ve tapu kayıtlarında bunun izini sürerek, Türkleştirme ve mülksüzleştirme politikasının nasıl yerel bürokrasi, eşraf ve halk işbirliği içinde gerçekleştirildiğini gösteriyor.
İlkay Öz, gayrimüslimlerin mülksüzleştirilmesi, sürülmesi, Müslüman mübadil ve muhacirlerin Edirne’ye yerleştirilmesi, Müslümanların ilkel birikimlerini gerçekleştirmesi ve Türkleştirme boyutlarıyla bu süreci inceliyor. Ulus-devletin kuruluşu aşamasında “yerli ve milli” burjuva ve küçük burjuva sınıflarının oluşmasını “ötekilerin” mülksüzleştirilmesi üzerinden, ilkel birikim yöntemiyle gerçekleştirmeye çalışan politikalardan okuyarak somut bir tarihî kesit sunuyor.