Kropotkin ülkemizde siyasi görüşleriyle bilindi, bir anarşist
olarak onun siyasi fikirleri biliniyor, tanınıyordu. Ancak
bir anarşistin edebiyata dair düşünceleri edebiyatçılar
için önemli. Bugün onu yeniden okumanın başka bir
değeri var. Kendi sözleriyle etrafımızı çevreleyen ön
yargılar ormanına balta vuran bir dâhidir Kropotkin.
Anarşistlerin işini tanımlıyor bu sözle ve elinizdeki kitapla
edebiyata dair muhteşem bir değerlendirme yapıyor. Rus
edebiyatına dair en içeriden, en sahici bilgiler sunuyor.
Rus edebiyatını başlangıcından bugüne birçok bilinmeyen
konuyu aydınlatarak işliyor. Temiz, sade ve fakat derin
analizlerle. Bugüne dek iyi bilinen bir şeyleri tersine
çeviriyor yazar. Dostoyevski’de övülen, Gorki’de ise itham
edilen bazı şeyleri ters yüz ediyor. Sızlanma hastalığını
gevezelik olarak yorumlayıp taraflı edebiyatta bir haklılık
bulabiliyor.
Rus dili, Rus romanı, Rus destanları, Rus şiiri, Rus
tiyatrosu gibi birçok konu hakkında bilgi sahibi olmak
isteyen herkesin başucunda olması gereken bir kitap bu.