Seni Çağıran bir yol var, sonsuzluğa doğru giden, bildiğin, tanıdığın... Çizgilerin, renklerin, düşlerin uçuştuğu bir yol. Parmağının ucu kadar yakın... İstediğin yerden başladığın, istediğin yerde bıraktığın... Kalbin bir pusula bu yolculukta, gözlerin harita, ellerin rota... İçinden geçen duyguların, fikirlerin ve gördüklerin... Hepsini ellerin aktaracak kağıda... Bütün renkler, şekiller ve biçimler orada... Gönlünce değiştir; büyüsün, küçülsün şekillerin... İstersen hız al ayaklarından, aç kollarını havalan gökyüzüne... Kolların kanat olsun, ayakların pervane... İstersen bir uçak çiz, bin içine... Bulutların arasından uzan güneşe... Belki bir bulutun üzrine otutur, çizersin orada... Bulutlardan paraşyütle atlarsın kâğıttan bir vapura... Ucu görünmeyen denizlere açılırsın vapurunla... Ya da hiç yerinden kalkmadan çıkarsın bu yola... Hayal gücün götürür seni bu yolculuğa...
Bir kâğıt ve kalem yeter yanında... Açarsan gözlerini, beraberçe çıkarız yola, neler var görür fark ederiz, şimdi, hemen, burada...