"Seyahatname yazdığımızda, ister istemez, sık sık, kelimelerle resim yapmak durumunda kalıyoruz. Faruk Turinay bunu iyi yapıyor, gördüğü şeyler -biçimler, siluetler, renkler vb.- karşısında sahici bir şekilde duygulanıyor ve bu heyecan dediğim o neredeyse imkânsız işi -yani kelimelerle resim çizmek- yapmasına yardımcı oluyor. Aynı zamanda, yukarıda değindiğim gibi, gördüğü (ille yalnız 'görmek' de değil tabii) şeyleri zihninde var olan şeylerle birleştirerek zenginleştiriyor. Örneğin, Siena'yı anlatırken birden Dorian Gray ya da Lord Henry'yi çağırabiliyor.
Sonuç olarak, Türkiye'de nihayet dallanıp budaklanmaya başlayan 'gezi edebiyatı' alt-türü içinde özgün seslerden biri, Faruk Turinay'ınki. Bu tarza yeni boyutlar katan biri olduğu için, tarzın kendi mantığına da uygun olarak, 'Yolun açık olsun' diyelim."
-Murat Belge-