İki kız silah zoruyla ormana götürülür. Biri kaçar. Biri geride kalır…Yirmi sekiz yıl önce, Charlotte ve Samantha Quinn’in küçük bir kasabadaki mutlu hayatları, aile evlerine yapılan korkunç bir saldırıyla altüst olur. Anneleri ölmüş, babaları -Pikeville’in kötü şöhretli savunma avukatı- ise yaşanan olaylardan sonra yıkılmıştır. O dehşetli gecenin sırları, aileyi paramparça etmiştir.
Yirmi sekiz yıl sonra, Charlotte iyi bir evlat olarak babasının izinden gitmiş ve başarılı bir avukat olmuştur. Ancak vahşet yeniden Pikeville’e uğrayıp şoke edici bir trajedi tüm kasabayı sarstığında, Charlotte yeni bir kâbusa sürüklenir. Hem olayın en yakın tanığıdır hem de bu vaka çok uzun zamandır bastırmaya çalıştığı korkunç anıları açığa çıkarır. Neredeyse otuz yıl önce ailesini yok eden cinayetlerle ilgili tüyler ürpertici gerçekler artık gizli kalmayacaktır…
“Uslu Kız Karin Slaughter’ın en tutkulu, en duygusal, en iyi romanı. En azından şimdiye kadar yazdıkları arasında.”- James Patterson