Aydınlanma Çağı düşüncesinin en önemli temsilcilerinden olan Voltaire meşhur Felsefe Sözlüğü’nde Hıristiyanlıktan tutun da korsanlığa, ruhtan tutun da nehirlere dek, birçok farklı başlığı nüktedanlığından ve sade dilinden ödün vermeden açıklamıştır. Melekler ve Tanrıtanımazlar’da derlenen sekiz başlıkta Voltaire’in keskin zekâsından, sürekli otoriteyle zıtlaşmasına ve sürgün edilmesine yol açan nüktedanlığından izler ve “aydın kime denir?” sorusunun cevabını bulacaksınız.
“Ben Tanrı’ya inanan ya da inanmayan birinin adaletindense sadece keder, zulüm ve boş itikatlar beklentisi içerisindeyim. Tanrıtanımazlık ve bağnazlık toplumu kemirip, parçalayıp tüketen iki canavardır. Ancak tanrıtanımaz kendi yanılgısı içinde tüm köklerini koparıp atan aklını ve sağduyusunu muhafaza eder. Bağnazlık da kendi köklerini keskinleştireceği sürekli bir delilik beklentisi içerisindedir.”