Güneş yaklaştıkça çirkinleşiyordu. Sakız ağaçlarından mastik toplamak için sıcak bir gündü. Genç kızlar ve kadınlar gölgeliklerde, denizin içinde eğleşip serinliğin inmesini bekliyorlardı. Serinde mastikler toplanacak, kuruyunca yara merhemleri, bakım kremleri yapılacak, muhallebiye kurabiyeye dondurmaya katılacak, mastika ve likör için mayalanacak, belki güvece ekmek hamuruna katılacaktı. Sakız Adası’nın muhassılı Giritli Aziz Efendi, işte böylesi bir günde devlet işlerine bir müddet ara verip güneşin hararetiyle bayılmaya talip kendini kırlara attı.
Kullar Cidarı, hayal ve gerçek arasındaki gölgede yaşayan insanların renkli hikâyeleri. Çevrelerinde tabiat olanca ihtişamı ve gücüyle kendini gösterirken insanın fıtratı değişmiyor: Seviyor, kıskanıyor, işkilleniyor, ölüyor ama geride türlü ağaç, bitki ve hayvanlarla örülü zengin hikâyeler bırakıyor.