Albert Camus’nün iki eseri bir arada... Bunlardan ilki Düğün, gençlik dönemi eserlerinden; ama sanatçının “benliğini ve dilini yaşamı boyunca besleyen bir kaynak” aynı zamanda. Gerçekten de Düğün’deki denemeler, Cezayir’i yansıtmasının yanı sıra yazarın yalın, duru ve somut anlatımla keskin bakışını, anlama tutkusunu, yaşam ve yeryüzü aşkını ortaya koyuyor.
Bir Alman Dosta Mektuplar ise İkinci Dünya Savaşı döneminin ürünü. Bir yandan dünyayı egemenliği altına almaya kalkan bir ulus ile bağımsızlığını onurla savunan bir başka ulusun tutumunu karşı karşıya getirirken, bir yandan da gerçek yurttaşlığın, gerçek toplumsal ahlakın niteliklerini sergiliyor. Başkaldıran İnsan’ı müjdeleyen küçük boyutlu bir büyük eser.