I. Dünya Savaşı'nda İngiliz ordusunun Osmanlı topraklarındaki ilk eylemi, Kasım 1914'te Basra'nın işgaliydi. İngiltere açısından Hindistan yolunun denetimi için hayati önem taşıyan bu harekât, daha geniş bir planın parçasıydı. 1915'te Tümgeneral Townshend komutasındaki 6. Hint Tümeni, planın geri kalanını tamamlamak üzere Mezopotamya Seferi'ni başlattı. Amaç Selmanıpâk üzerinden Bağdat'a ilerleyerek bölgenin hâkimiyetini kısa sürede ele geçirmekti. Harekât İngilizler açısından parlak başladı. Ancak aralık başlarında Goltz Paşa komutasındaki Altıncı Ordu, Nureddin Paşa'nın yönettiği harekâtla Selmanıpâk'ta İngiliz ordusunu durdurarak Kûtülamare'ye çekilmek zorunda bıraktı. Halil Paşa komutasında süren Kûtülamare kuşatması sonucunda İngiliz ordusu büyük kayıplar vererek 29 Nisan 1916'da teslim oldu. Kûtülamare böylece Osmanlı Devleti'nin Çanakkale'nin yanı sıra İngilizleri mağlup ettiği ikinci cephe oldu. Bu yenilgi İngiltere'de büyük yankı uyandırdı. General Townshend 1920'de bu kitabı yayımlayarak mağlubiyetini ve esaret hayatını kendi açısından belgeledi. 1921'de Askerî Tarih Encümeni tarafından notlandırılarak Türkçe'ye çevrilen anılar, bu tarihten sonra ilk kez İngilizce'den çevrilerek okuyucuyla buluşuyor. General Sir Charles Vere Ferrers Townshend (1861-1924) kuşaklardır İngiliz ordusuna hizmet veren bir ailede doğdu. Sahdhurst Kraliyet Askeri Akademesi'ni bitirdi. 1884'te Sudan'a 1891'de Hindistan'ın Gilgit bölgesine düzenlenen seferlere katıldı. 1895'te yerel halk Çital kalesini kuşattığında albay rütbesiyle kalenin komutanıydı ve buradaki başarısı Bath madalyasıyla ödüllendirildi. 1898'de Mısır'daki İngiliz ordusunda Lord Kitchener'ın kumandası altında Omdurman muharebesinde Mehdi kuvvetlerine karşı savaşarak bir madalya daha kazandı. 1899-1902 döneminde Güney Afrika'daki II. Boer Savaşı'na katıldı. I. Dünya Savaşı başladığında 6. Hint Tümeni'nin komutanlığına atandı ve 1915'te Mezopotamya Seferi'ne çıtı. Bu seferi, uğradığı yenilgiyi ve İstanbul'daki esaret hayatını 1920'de yayımladığı bu kitabında anlattı. Mondros Mütarekesi'nde arabuluculuk görevi üstlendi. 1920-22 döneminde bağımsız muhafazakâr milletvekili olarak Avam Kamarası'na seçildi. Kûtülamare'deki başarısızlıkları ve yol açtığı kayıpların resmi raporlarla ortaya dökülmesinden sonra itibarını giderek kaybetti ve 1924'te gözden düşmüş emekli bir asker olarak öldü.