İletimle yaşamın yenilenmesi. Canlılar ile cansızlar arasındaki en dikkat çeken fark, canlıların kendilerini yenileyerek sürdürmesidir. Taş vurulduğu zaman direnç gösterir. Eğer direnci darbenin kuvvetinden daha büyük ise, taş görünürde değişmeden kalır, aksi takdirde küçük parçalara ayrılır. Taş asla darbeyi kendi sürekli etkimesine dönüştürmek amacıyla kendisini darbeye karşı korumak için tepki vermez. Canlı, üstün güç tarafından kolayca ezilebilse de onu etkileyen enerjileri, kendi varoluşunun aracına dönüştürmeye çalışır. Eğer bunu yapamaz ise, sadece küçük parçalara ayrılmaz (en azından daha yüksek yaşam biçimlerinde) canlı olarak kimliğini de kaybeder. Dayandığı sürece çevresindeki enerjileri kendi yararına kullanmak için mücadele eder. Işık, hava, nem ve toprak malzemesini kullanır. Onları kullandığını söylemek onları kendi korumasına dönüştürdüğünü söylemektir. Büyüdüğü müddetçe, çevreyi hesaba katmak için harcadığı enerji, aldığı getiri ile telafi edilenden daha fazla olur: büyür. Bu anlamda “kontrol” kelimesini anlayarak, bir canlının, diğer türlü kendisini tüketecek olan enerjileri kendisinin devam eden faaliyetini hükmü altına alan ve kontrol eden birisi olduğu söylenebilir. Yaşam, çevre üzerindeki eylemleriyle kendini yenileyen bir süreçtir.