Léo Pinsker 1821 yılında Rusya’nın Odessa şehrinde dünyaya Yahudi bir ailenin çocuğu olarak gözlerini açtı. Babası Simchah Pinsker inançlı bir Yahudiydi ve Léo babasının bu özelliğini güçlü bir şekilde miras aldı. Babasının Odessa’daki özel okuluna devam eden Léo, delikanlı çağına gelince uzmanlaşmak için hukuk branşını seçti ve Odessa Üniversitesine giren ilk Yahudilerden biri oldu. Ancak unuttuğu bir şey vardı, yaşadığı dönemde Yahudi ve hukuk yan yana gelebilecek kelimeler değildi. Kendisi de bunu çabuk fark etmiş olmalı ki, branşını değiştirip tıp ilmine yöneldi ve hekim oldu.
Pinsker altmış yaşına kadar hiçbir şeyin ayırt edemediği sakinlik ve birleşik bir yaşama öncülük etti. Odessa’da tanınmış bir doktor oldu ve özgürleşmenin faydaları üzerine birkaç makale kaleme aldı. Yahudilerin bu yola baş koymaları için çok gayret sarf etti. 1880 zulmü, pogromlar ve ardından gelen göçler onun gözlerini açtı. Kurtuluşu ancak kendine ciddi bir dönüşle, kendini tanımayla geleceğini anladı. Ciddi bir kalp hastalığına yakalanan ve artık ihtiyar bir adam olan Pinsker, daha sonra fikirlerini Yahudiliğin elitlerine anlatmak için Avrupa’ya bir seyahate çıktı. Kayıtsızlığa ve şüpheciliğe karşı savaş açtı, ancak kendisi entelektüeller tarafından hayal kırıklığına uğratıldı ve anladı ki, kendisinin halka hitap etmesi gerekiyordu; onun içindir ki şu an elinizde tuttuğunuz Autoémancipation (Özgürlüğe Giden Yol )adlı küçük kitabı kaleme aldı.
