Selamlaşma birçok toplumda "Nasılsın?" gibi bir kişinin sağlığıyla ilgili soru şeklini alır. Bazı toplumlarda ise selamlaşma, katılımcıların bulunduğu yer ile ilgili soruları içerir: Polinezya’da kullanılan "Nereye gidiyorsun?" gibi. Böyle bir olguyu incelerken birçok soru sorabilir ve birçok varsayımı aklımızda bulundurabiliriz. Bu sorular kalıplaşmış mıdır? Eğer öyleyse, birinin bunlara nasıl cevap verdiği neden önemlidir? Bu tür rutin konuşmaların içeriği kullanıcılar, ataları, bütünüyle insanlık ile ilgili bir şeyler ortaya koyar mı? İnsanlar neden selamlaşır? Ne zaman selamlaşacaklarını ya da kimi selamlayacaklarını nasıl bilebilirler? Dil değişkeleri, konuşma toplulukları ve aynı topluluk içindeki karşılaşma türleri arasında selamlaşmadaki benzerlikler ve farklılıklar, konuşurlar hakkında veya konuşurlar için ilginç şeyler verebilir mi?
Dilbilimsel Antropoloji dilin kültürel bir kaynak olarak, konuşmanın ise kültürel bir uygulama olarak incelenmesi üzerine yoğunlaşmaktadır. Bir kültüre sahip olmak iletişim kurmak, iletişim kurmak bir dile sahip olmak demektir. Fakat “Bir dile sahip olmak” ne anlama gelmektedir? İşte bu kitapta cevabı aranan soru budur.