Roman sanatına özgü teorik çalışmaların her biri doğal olarak belli bir yönünü öne çıkarır, o yön üzerinde yoğunlaşır. Yine her biri ya kendi terminolojisini yaratır ya da kısmen yeni terimler getirir. Ayrıca, kiminin çok açık, doğrudan açıkladığı konular ve bunlara özgü terimler kiminde kapalı dolaylı bir anlatımla dile getirilir. Bu da kendi içinde örtük bir bilgi, özellikle terim farklılığı ve dağınıklık meydana getirmektedir. Dolayısıyla uzman ve öğrenici kitle, her bir kaynakta farklı bir yaklaşım ve anlatımla, farklı terim varlığıyla karşılanmaktadır. okuyucu doğal olark -herhangi bir eleştiriye uğrayamayacak- bu ayrışma karşısında hemen bütün kaynakları dikkatli bir okuma süzgecinden geçirerek bütüncül bir vukufa ulaşmak durumundadır. Bu ayrışmayı öncelikle terimsel boyutta gidermek dolayısıyla terimleri önceleyen sözlük formunda bir çalışma aracıığıyla lüteratürü bir bütünlüğe kavuşturmak mümkündür. Hangi yaklaşım tarzıyla yazılmış, hangi ekolün terminolojisini kullanmış olursa olsun bütün çalışmaların terimlerine açık ama yazarın tercihlerini de madde başlarına taşıyan bir sözcük... Elinizdeki kitap, bu niyetin ürünüdür.