Ayasofya… Tarih boyu Doğu ile Batı’yı birleştiren mabet…
Mihrimah, Ayasofya’da çalışırken bir sırrın tam ortasına düşüyor. Üstelik bu sırrın ortakları da var. İpek ve Mehmet, kendilerini bu gizemi çözüp parçaları tamamlamaya adıyorlar. Çünkü, bu sırrı aydınlığa kavuşturmak Ayasofya’yı korumak demek.
İtalya’da başlayan bu yolculuk, Doğu’nun mistik havasında ilk rota olan Diyarbakır surlarında da onları şaşırtıyor.
Bu macerada yalnız olmadıklarını anladıklarında her şey daha beter bir çıkmaza giriyor. Ayasofya’nın savunma mekanizması ise herkesi şaşırtıyor!
“Ne su koruyabilir hazineyi,
Ne de kendisi saklayanın,
Yıldız gözünde durduğunda.
Son şövalye sözünü bozduğunda,
Ve Muktedir üzümü yaktığında
Kim koruyacak mabedi?”