Yakından okunması gereken bir ilk kitap.
Tek Kişilik Kahvaltı, öykünün yeni yazarların elinde ulaşabileceği olgunluğu gösteren kitaplardan. Daha ilk kitabında, öyküyü öykü yapan özelliklerin üstesinden dinginlikle ve ustalıkla geliyor Dilek Emir. Öyküyü öykü yapan özellikler nelerse, her biri üstünde düşünülmüş, enaza indirilmiş, yalınlaştırılıp yoğunlaştırılmış. Her sözcüğü hassas biçimde tartılmış öyküler bunlar. Çocukların tuhaf, bazen ürkünç dünyasından tek kişilik kahvaltıların yalnızlığına, insanın özüne yaklaşan öyküleri, Dilek Emir’i daha yakından ve belki yeniden yeniden okumaya zorluyor.
Semih Gümüş
“Kötüler de hayal edilmeyi hak eder. Bankta otururken sabit bakışlarla işte böyle. Tuhaf diyaloglarla ölümcül sahneler de geçer insanın aklından. Ben mesela, azgın kamyonların geçtiği şu arkadaki yola da öylece yürüyebilirim. Yavaşça ayağa kalkar, kaldırım taşlarını sayarak yolun kenarına gidebilirim. Tek gelir, karşıya geçerim. Başka hiçbir nedene ihtiyacım yok.”