Dünyada yapılan bütün araştırmalar, ortaya çıkan bütün bilimler insanın anlam arayışından kaynaklanır. İnsanın ölümlü bir varlık olması, bunun farkında olması ve ölümün bilinmezliği karşısında çaresiz oluşu bu anlam arayışının en önemli kaynağıdır. Bu nedenle insan varoluşunun anlamını, gizemini çözmeye doğal olarak meyilli ve istekli bir canlıdır. Bu istek ve meyil ise insanın sürekli gelişme göstermesinin en önemli taşıyıcısıdır. Mitoloji çağdan çağa içinde taşıdığı sembollerle insana bu arayışında anahtar olarak yardımcı olur. Elif Öndeş bu kitapla her insanın kendi hayatının kahramanı olabileceği, bunu başarmak üzere bir yolculuğa çıkmaya aday olduğu ve çıktığı bu yolculuğun aşamalarını başarıyla tamamladığında hayatının anlamını keşfetmiş olarak yaşamına devam edebileceğini roman incelemeriyle aktarıyor. Kitapta incelenen romanlarda (Jacques Laccarière’in (1925-2005) Dünya’nın Tozu (1999) (La Poussière du Monde) (1997) ve Nezihe Araz’ın (1920-2009) Dertli Dolap (1961) ) kahraman Yunus Emre’dir. “Yunus Emre”, Türk toplumu için derin bir bilgelik kaynağıdır. Onun, toplumu yüksek değerlere ulaştırmak için, yüzyıllar öncesinden yaktığı aydınlanma ışığı, bugün hâlâ dünyayı aydınlatmaya devam etmektedir. Bu iki romanı ortak noktada buluşturan kahraman “Yunus Emre”, insanın kendi özüne yaptığı yolculuğun en önemli temsilcilerinden birisidir. Öze yolculuk, C. G. Jung’a göre, arketipler aracılığıyla aktarılan bireyleşmenin başka bir ifade biçimidir. C. G. Jung’un bu görüşünden yola çıkan Joseph Campbell, yolculuğu ve bireyleşmeyi kahramanın geçirdiği yolculuk aşamaları bağlamında anlamayı ve açıklamayı önerir ve bu süreci “kahramanın sonsuz yolculuğu ” olarak adlandırır. Kitap, Joseph Campbell’in bu kuramı aracılığıyla Yunus Emre örneği üzerinden her insanın kendi yaşam yolculuğunda bulunduğu yeri anlamlandırmasına olanak sağlıyor.